FIFA Hakem Komitesi Başkanı Pierluigi Collina, İstanbul'da düzenlenen Türkiye Innovation Week'in son gününde sahneye çıktı. Dünyanın en tanınmış hakemlerinden biri olan İtalyan futbol adamı, hem mesleki tecrübelerini hem de futbola bakış açısını paylaştı.
"TÜRK TAKIMLARI BENİMLE HİÇ KAYBETMEDİ"
İstanbul'u çok sevdiğini söyleyen Collina, Türkiye'ye ve Türk futboluna dair ilginç bir istatistik paylaştı: "Türk takımlarının yer aldığı 11 maçta hakemlik yaptım, benimle hiç maç kaybetmediler. Emekli olalı 20 yıl oldu ama insanlar beni hala çok seviyor."
"BİR SANİYEDE KARAR VERMENİZ GEREKİYOR"
Collina, hakemliğin sadece futbol bilgisiyle değil, zihinsel dayanıklılıkla da yürütüldüğünü vurguladı: "Üst düzey takımların maçlarında baskı altında oluyorsunuz. Bir karar vermeniz gerekiyor ama zamanınız yok. Bir saniyede vereceğiniz karar, hem oyuncular hem ülkeler için çok önemli. Tüm bunlar tek bir düdüğe bakıyor. Bu yüzden zorlu göreve hazır olmanız gerekiyor. Şansa güvenemezsiniz, çok çalışmalısınız. Tembel olmayın."
"SAÇLARIM DÖKÜLDÜ AMA KİMSE UMURSAMADI"
Hayatında karşılaştığı zorluklardan da söz eden efsane hakem, 24 yaşında yaşadığı fiziksel değişimi şu sözlerle anlattı: "Bir gün vücudum değişmeye karar verdi. On gün içinde tüm saçlarım döküldü. 1984'tü, herkes bana bakıyordu. Saçlarımı kazıttım, aylarca kenarda tuttular. Saçlarımın uzamasını beklediler ama bir maçta hakem olarak atandığımda kimse fiziksel halimi umursamadı. Herkes kararlarıma baktı."
"TEKNOLOJİ MAÇIN RUHUNU ÇALMAZ"
VAR gibi teknolojik yeniliklerin futbola zarar verdiği iddialarına da değinen Collina, bu konuda net bir tavır ortaya koydu: "Teknoloji bir araçtır, kararları daha doğru vermenizi sağlar. Hata yaparız, insanız. Eğer bir teknoloji bunu engelliyorsa bu harika bir şeydir. Teknoloji maçın ruhunu çalmaz, hakeme yardımcı olur."
"HAKEMLİĞE TESADÜFEN BAŞLADIM"
Hakemliğe nasıl adım attığını da anlatan Collina, aslında bu yolculuğun bir tesadüfle başladığını söyledi: "17 yaşında Bologna'da futbol oynarken bir arkadaşım 'hakemlik kursuna yazıldım' dedi, ben de onunla birlikte yazıldım. Sadece farklı bir şey denemek istiyordum. Sonra birileri bu işi iyi yaptığımı söyledi ve ben de zorlukları sevdiğim için devam ettim. Yıllar sonra hala tutkuyla yaptığım bir işim var."