Ender fikirler
OSİMHEN MATEMATİGİ
Victor Osimhen Süper Lig seviyesinin çok üzerinde meziyetleri olan, dünya çapında bir santrfor. Bu konuda taraflı, tarafsız herkes hemfikir. Siz bakmayın menajer Gardi'nin sözlerine. Osimhen transferi Galatasaray yönetiminin vizyonunun sonucudur. Oyuncunun takımı sahiplenmesi de başta Okan Buruk olmak üzere camiadan gördüğü yaklaşımdan kaynaklanıyor. Bugünlerde en önemli gündem maddelerinden biri Osimhen'in Galatasaray'da kalıp, kalmayacağı... Her şeyden önce bunun konuşulması bile sarı-kırmızılı kulübün ulaştığı ekonomik gücün göstergesidir. Elbette bu transfer hiç kolay değil. Serbest kalma bedeli 75 milyon euro olan, kendisi de yıllık 15 milyon euro seviyesinde ücret isteyen bir yıldızdan bahsediyoruz. Yani 3 yıllık imza atsanız, 120 milyon Euro tutarında bir yükün altına gireceksiniz. Bu rakam Galatasaray kulübünün toplam borcunun yaklaşık olarak dörtte biri eder. Aşağı yukarı 5 milyar TL'den bahsediyoruz. Bu parayı öyle taraftar organizasyonlarıyla falan denkleştiremezsiniz. Birden fazla sponsor girdisi, belki belli ölçüde taraftar kampanyası ve elbette öz sermaye gerekecek. Ancak taraftar işin matematiği ile ilgilenmez. Galatasaray'a gönül veren futbolsever şartlar ne olursa olsun Osimhen'in takımda kalmasını ister. Bunda da yerden göğe kadar haklıdır. Tabii yönetim bu işi profesyonelce düşünmek ve fiyatfayda analizini yapmak zorunda. "Osimhen'i alırsak diğer transferlere ne ölçüde bütçe ayırabiliriz? Takımdaki maaş dengesi bozulur mu vs." gibi cevaplanması gereken sorular var. Transfer dedikoduları dolaşmaya başladı bile. İngiltere ve Suudi Arabistan kaynaklı haberler çokça konuşuluyor. Ancak masada Galatasaray da var. Yönetim ve teknik ekip kritik bir dönemeçte. Taraftar için kolay, onlar içinse çok zor bir karar!
FENERBAHCE'NİN KARARLARI
Fenerbahçe için şampiyonluk hasreti 11 yılı doldurmak üzere. Yapılan büyük bütçeli transferlere ve Mourinho takviyesine rağmen vuslat yine bir başka Mayıs'a kaldı, kalacak. Peki, futbolda bir sezon daha kupasız tamamlanırsa, bu hesabı kim ödeyecek? Bana göre baş suçlu Mourinho'dur. Ali Koç yönetiminin dahli yok mu derseniz, elbette var. Hatta futbolcuları da unutmamak gerek. Ama aslan payı Portekizli Hoca'nın. Geçtiğimiz hafta sonu yapılan Yüksek Divan Kurulu toplantısında Ali Bey, görevlerinin başında olduklarını açıkladı. Şu aşamada doğru olan da budur. Yönetim başarı adına elinden gelen her şeyi yaptı. Hoca seçimi tartışılabilir ama kariyeri değil. Sonuçta Avrupa piyasasının en kariyerli 3-4 teknik adamından biri getirildi. Fenerbahçe'nin oyun yapısı ve genetiğine uymuyordu o ayrı. Bence kritik hata bu noktada yapıldı. Yine de Mourinho geldiğinde herkesin düğün, dernek yaptığını unutmayalım. Peki, Mourinho devam etmeli mi? Teknik direktör konusunda artık istikrar yakalanması gerektiğini düşünsem de şüphelerim yok değil. Buna rağmen Portekizli teknik adamın gelecek yıl aynı hataları tekrarlamayacağını, ligi ve rakiplerini çok daha iyi tanıdığını göz ardı etmeyelim. Eğer kalan beş maçta saçma sapan puan kayıpları yaşanmazsa Mourinho kalır. Beşiktaş derbisinde puan kaybedilir ya da başka kayıplar yaşanırsa Mourinho'yu tutmak zorlaşır. Yönetim, belki " kendisi ayrılmak istiyor" mazereti ile yollarını ayırma seçeneğini kullanabilir. Bu anlamda kalan beş hafta belirleyici olacak.
HESAP KİTAP ZAMANI
Ligde şampiyonluk yarışı kadar, Avrupa ve ligde kalma mücadelesi de iyice alevlendi. Herkes elde kağıt kalem hesap yapıyor. Biz de eksik kalmayalım! Üçüncülük için Beşiktaş'ı bir adım önde görüyorum. Samsunspor ile nefes nefese yarışırlar. Biri üç, diğeri dört olur. Tahmini zor. Bu matematikten Başakşehir beş, Eyüp altıncı çıkar. Gelelim düşme hattına... Kayseri Antalya ve Çaykur Rize korku yaşamaz. Bana göre Bodrum'un işi çok zor. İyi direndiler ama yetmeyecek gibi. Son takım Alanya ya da Sivas olacak. İşte ligin en zor matematiği burada. Aralarındaki maç düğümü çözer. Ezcümle, son haftalarda heyecan tavan yapar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.