Osimhen devrimi

Bu satırları yazarken Osimhen transferi sonuçlanmak üzereydi. Son anda bir aksilik olmazsa Galatasaray, futbol tarihimizin en görkemli transferine imza atacak. Elbette görkemli olmasının önemli sebeplerinden biri devasa bütçeli bir transfer olması. Aslında Galatasaray İcardi 'yi alarak Türk futbolundaki transfer çıtasını iyice yükseltmiş ve ezeli rakibi Fenerbahçe'nin de el arttırmasına yol açmıştı. Bu defa tam anlamıyla devrim niteliğinde bir transfer hamlesiyle adının Avrupa'nın dev takımlarıyla birlikte anılmasını sağlamış oluyor. Osimhen transferi biterse bu sadece Galatasaray'ın değil, Türk futbolunun da sınıf atlamasına yol açacak. Gelelim madalyonun diğer yüzüne... Osimhen geçen yıl saha içi katkısının ne denli büyük olabileceğini göstermişti. Ama bu işin sakatlık ve form düşüklüğü gibi handikapları da var. Kiralık başka, oyuncu sizin malınız olunca başka. Parasını tıkır tıkır ödemeye devam edersiniz. Transferin daha ilk ayında Osimhen için kasadan 25 milyon Euro civarında bir nakit çıkacak. Ödeme dengelerini, ekonomik sürdürülebilirliği, diğer transferlere ayrılacak bütçeyi ayarlamak ve mümkünse düşürmek zorundasınız. Bu büyük bütçeli transfer diğer oyuncuların maaş çıtasını da yükseltecek, takım içi dengenim çok hassas bir şekilde ayarlanması gerekecektir. Transfer sonuçlanırsa ekonomik açıdan yönetime, saha içi ve diışındaki dengeyi sağlamak için de Okan Hoca'ya büyük görev düşecek. Taraftar ne kadar keyiflense azdır. Ama ben yönetimin yerinde olsam uykusuz geceler geçirmeye hazırlanırdım.

FENERBAHÇE GECiKiYOR MU?

Fenerbahçe ilk resmi maçını 5 Ağustos'ta Şampiyonlar Ligi 3.Ön eleme turunda oynaacak. 8 Temmuz'da top başı yapıldığı düşünülürse 28 günlük bir süre var. Genellikle ilk maça kadar 30-32 gün arasında bir hazırlık öngörülür ama gelişen antrenman tekniklerinin bu süreyi kısalttığı söyleniyor. Mourinho'nun elbet vardır bir bildiği! Asıl mesele kadronun hazır olması. İskeleti oluşturacak transferler bitmeli ki, oyuncular birlikte hazırlanarak ''takım'' olabilsin. Sadece fiziksel anlamda değil, taktiksel anlamda da hazır olup, bütünlük sağlanabilsin. Ayrılan ve ayrılacak olan önemli isimler var. John Duran geldi. Arkası da biran önce gelmeli. Skriniar için önemli gelişme sağlandı. Kostiç'in dönme ihtimali var. Marco Asensio konusu hala sıcak. Ayrıca adı kulislerde telaffuz edilmeyen sansasyonel bir isimden de bahsediliyor. 20 Temmuz'daki ilk hazırlık maçına kadar iskeletin oluşması gerek. Sonra fırsat transferi vb. alternatiflere elbet bakılır. Transfer kolay iş değil. Şu aşamada yapılacak en kötü şey telaşa kapılmak olacaktır.

BEŞiKTAŞ'I NE SANDINIZ?

Beşiktaş'ın birkaç sezondur yarışa Kasım ayında havlu atması bazı çevrelerin sağlıklı düşünmesini engelliyor galiba! Orkun transferi gündeme gelince sosyal medyada ''Beşiktaş bu transferi nasıl bitirecek?'' gibi saçmalıklar okudum. İnsaf. Türk futbolunun en eski ve namağlup şampiyonluk yaşamış tek takımı istediği her transferi yapmaya muktedirdir. Son yıllarda ekonomik açıdan yanlış işler yapılmış olması kimseyi yanıltmasın. Mevcut yönetim geçmiş hataları tekrarlamamak adına temkinli hareket ediyor diye, önemli transferler yapamayacağını düşünenler hata eder. Bu kulüpler tökezledikleri zaman bile dimdik ayakta durabilmeyi başardıkları için yüz seneyi devirdiler. Tammy Abraham transferi iyi bir başlangıç oldu. Bir yandan da maaş yükü azaltılıyor. Evet, devre arasında yapılan iki transfer kötü sonuç verdi. Takımın mevcut kadrosu da yapısal bozukluklar içeriyor. Yine de umutlu olmak ve yeni bir başlangıç yapmak şart. Daha önce de yazdım. Beşiktaş'ın ideal takım düzenini sağlayabilmesi için sistemi rayına oturtması ve bir ''yaz transfer dönemi'' daha görmesi gerek. Ama bu, sonuna kadar yarışmayacağı anlamına gelmiyor.

NiHAYET DOĞRU KARAR

TFF maçlara girmek için passolig kartı bulundurma zorunluluğunu kaldırarak yeni ve doğru bir adım attı. Artık çipli kimlik kartlarına elektronik bilet yükleyerek stadyumlara giriş yapılabilecek. Güvenlik vb. tüm uygulamalar için TC kimlik numarası yeterli olduğundan hiçbir sıkıntı yaşanmayacak. Ancak zaman ve para kaybı engellenecek, maçlara gitmek çok daha kolay olacak. Ayrıca kulüpler de kendi tercihlerine göre bilet satışı için firmalarla anlaşacak ya da kendi biletlerini pazarlayabilecek. Dolasıyla hem satan, hem de alan memnun olacak. Yeni sezon öncesi güzel bir haber. Nihayet!

FIFA PARAYA TESLiM OLDU

FIFA yıllardır para odaklı bir kuruluş olduğunu gösteren uygulamalar yapıyordu. Dünya Kulüpler Şampiyonası hepsinin üzerine tüy dikti. Sezon boyunca altmış civarında maç oynayan futbolcular yarıştıkları üç,dört kulvarın üzerine bütün bir sezonun yorgunluğunu atmak yerine, bir aylık zorlu bir yarışın içinde buldular kendilerini. Dünya Kupası öncesi Amerikan futbol endüstrisini motive etmek, sponsorların ve bahis kuruluşlarının gönlünü yapmak için sıcağın alnında bu kadar uzun süreli kulüp organizasyonu olur mu? Elbette yüksek katılım payı ve başarı primlerini görünce turnavaya koşa koşa gitme kararı alan kulüp yönetimlerinin aç gözlülüğünü de unutmayalım. Gelelim bundan sonra olabileceklere... Öncelikle 32 kulüp 1 milyar dolarlık para ödülünü bölüşecek. PSG ya da Chelsea 125 milyon USD'lik şampiyonluk ödülünü alıp güle oynaya evine dönecek. Sonra kuvvetle muhtemel, turnuvaya katılan oyuncularda form düşüklüğü, sakatlık ve mental tükenmişlik gibi sorunlar çıkacak. Maalesef büyük çaplı sakatlık haberleri artacak. Tabii buraya katılan takımların geç form tutması ya da tam tersi Kasım, Aralık ayı gibi keskin bir düşüş yaşaması da beklenebilir. Ezcümle bu turnuva dünya futbolunun dengesini bozacak. Bekleyin, göreceksi