Ve barıştılar
Uzun zaman sonra maç öncesi konuşulanlarla maç sırasında yaşananların birbirini tuttuğunu gördük… Tedesco, Stuttgart'ın analizini 'Topa sahip olmayı seviyorlar' diye yaptı… O da gerçekleşti. Fenerbahçe rakibini mümkün olduğunca ikinci bölgede tutarak kalesine darbeli getirdi, süratli oyuncularını boş alanda topla buluşturmaya çalıştı, bunun semeresini de hem elde ettiği pozisyonlar hem de değerli bir galibiyetle aldı.
Avrupa Ligi'nde kazanarak devam etmek kadar önemlisi pazar günkü lig maçı sonrasında taraftarla tekrar barışmaktı. Tribünler dolunca oyuncular da buna mücadeleyle karşılık verdi. Rakibin baskı yapacağını biliyorlar, aynı zamanda da hata yapacağının da farkındalardı. Direkt ataklarda golle burun buruna geldikleri anları da baskıdan elde ettikleri fırsatlarla yakaladılar.
Oyun daha kolaylaşabilir, maçın sonu daha az stresli yaşanabilirdi;
Danimarkalı hakem doğru bir gününde olsaydı…
Alvarez'e yapılan faulde kırmızı çıkmadığı gibi En-Nesyri'nin düşürülmesinde de kırmızı vermemek için faulü ters çaldı. Kritik anlarda çaldığı düdüklerle Stuttgart'ı baskıdan kurtardı. Verdiği penaltı VAR olmasa geceyi kabus yapacaktı. Yani her kulvarda hakemi de yenmek için oynayan bir Fenerbahçe takımı var.
3'lü oynayan Stuttgart'a karşı ana fikir Kerem'i topla buluşturmaktı.
Bunda da başarılı oldular. Almanların temposuna yine hızla geri koşarak karşılık da verdiler. Bu kez yanlarında taraftarları da vardı. Fenerbahçe'nin '12 Numarası' maçı iyi yaşadı, oyuncularına akıttıkları terin karşılığını verdi.
Fenerbahçe'yi "Tamamlanmış ama yapılanmamış" bir takım olarak tarif edebiliriz. Tedesco taşları yeni yeni yerine oturtuyor, oyuncularının neyi ne kadar yapabileceğini yeni yeni öğreniyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

