Hakkı Yalçın

Hakkı Yalçın

23 Mayıs 2025 | Cuma

Kurnaz!

Karşıma çıkan okuyucularımdan biri, "nostalji yaparak ayakta kalmaya çalıştığınızı görüyorum ama sizin dilinizden anlayan insan sayısı azaldı" demişti. "Olsun" diye karşılık vermiştim, "onlar bana yetiyor!" Yazdığım cümlelerden bazıları aklında kalmıştı da bana onlardan birini hatırlatmıştı. "Her mahallenin bir delisi olurdu da herkes ona deli olurdu.
Delilik dürüstlüğün diğer adıydı çünkü.
Deliler gönül kumbarasında sevgi biriktirir, akıllılar paranın kokusunu almayagörsün. Delilerin öznesinde her kazanç er niyetinedir, akıllıların her niyetine kurnazlık karışır."
O kurnazlardan biri de Mourinho!
Kaybetmenin zarafetini öğrenememiş yeni zaman züppesi. Giden şampiyonluğun sorumluluğunu üzerinden atmak için Muslera'nın attığı penaltıyı bile gündeme taşırken çıkış yolu arayan Portekiz cambazı! Rakibini tebrik etmek yerine "organize işlerden" söz eden birine soralım, "madem dengeniz bu kadar bozuktu, siz nasıl cambaz oldunuz?" Varlığı fark edilmeyen güzelliklerin yokluğu da herkesi ilgilendirmiyor olabilir ama bizler ilgilendiriyor. Mesele insanlık kalitesidir etiket değil.
Bizde "adamlık" hala tercihlerimizde 1 numaradır. O yüzden ne kabadayıları sevdik ne züppeleri.

Güzel insanlarımız da var bizim.
Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut benim belleğimde "hem usta hem terbiyeli" bir teknik adam olarak duruyor. Konyaspor'un başındaki Recep Uçar'ın saha kenarındaki duruşuna da bilgisine de kurban olayım.
Zorbalıkla ve hakem oyunlarıyla iki şampiyonluğu elinden alınan ama kuyusunu kazanların yüzünü o kuyudan çıkardığı suyla yıkatıp boyalarını akıtan adamdır Abdullah Avcı. Sportmenliği ve adamlığıyla bende yeri ayrıdır. Ayrıca Abdullah Avcı'nın öğrencilerinin teknik adamlıktaki başarılı yolculukları da Türk futboluna hizmet etmenin onur belgesidir.

Kaç kere yazdım; Fenerbahçe'nin sahip çıkmadığı değerler, giden şampiyonluklardan daha önemlidir." Aziz Yıldırım'ın uğruna hapis yattığı kutsal değerlerdi onlar. Bir kalemde silindiler. Kulübün içine sokulan Truva atları görevini tamamlayıp giderken kimlere göz kırptığına dikkat eden olmadı. O yüzden Fenerbahçe'nin aydınlık ruhu kaçırdığı şampiyonluklardan daha yaralıdır.

Meselenin duygusal tarafına gelirsek, taraftardaki sert tavır hem tribünlerde vücut buluyor hem de ruhsal olarak bir gerçeği işaret ediyor. O yüzden bizim öznemiz;
Fenerbahçeli çocukların ne kadar çabuk yaşlandığıdır.
Bir Fenerbahçe taraftarının birkaç yıl önce gönderdiği maili hatırlıyorum.
"İçimdeki yangınlara kör kuyulardan su çektiğimi biliyorum ama benim neler çektiğimi hiçbir Fenerbahçeli futbolcu ve yönetici bilemez. Takımım kaybettiğinde içimde sevgim azalmıyor ama çocuğumu ağlatanı ve aldatanı asla affedemem." Bu ülkede polemik yaratmakla takım yaratmak arasında her mevsim "organize suçlular" bulunuyor da koltuklarına çivi çakanlara hiçbir şey olmuyorsa söyleyecek sözümüz belli.
"Çürük tahta çivi tutmaz!"
Neyse, herkesin etiketi de duruşu da kendi tasarrufundadır. Mourinho gibi kurnazlara sportmenliği öğretmek haddimize değil. Paranın ve gücün etkisine girenlere bir zamanlar yorulup düşene kadar koşan hayalperestliği de öğretemeyiz adam duruşunu da. Bizim dudaklarımızdan dökülenler nostaljik bir şarkının sözleridir sadece. "Gül ağacı değilem her gelene eğilem!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor