Özlemiştik!

Büyük sıkıntılarla geçen sezonun ilk yarısının son maçı, son haftalardaki takım oyunundaki gelişimin, ön alan baskısının ama zaman zaman da pozisyon alma hatalarındaki eksikliklerin dikkat çektiği bir maç oldu. Edin Visca usta işi şekilde kaptığı topu Banza'ya atarak, kazandırdığı gol, bir tecrübenin, usta ayakların ama hepsinden önemlisi oyun zekasının ürünüydü. Edin Visa sadece bu anda değil oyunun genelinde takımı ayakta tutan isim oldu ki, ikinci golde attığı muazzam asist, yaşı itibariyle oyun temposunu kaybettiği yönünde yapılan eleştirilere cevap verir nitelikteydi. Visca kendisine ayak uyduran Malheiro'yu görünce adeta şov yapmaya dönüştürdü işi. Üçüncü goldeki savunma arkası pasında Malheiro'nun sağ bek olmasına rağmen forvetleri kıskandıran vuruşu, uzun zamandır özlenen hücum bindirmelerinin gerçekleştiğinde futbolun da ne kadar güzelleştiğini bir kez daha gösterdi. Visca'dan bu kadar övgüyle bahsederken üç gol atan ve üçü de büyük bir çalışmanın, azmin ama en önemlisi yeteneğin geri dönüşü olarak dikkat çeken Malheiro'ya vurgu yapmamak olmaz.
Bir sağ bekin bu kadar hücum yüküne katkı sağlaması, ofansif olarak sorumluluk alması çok alışık olduğumuz bir durum değil. Pedro Antalyaspor'a karşı hem ekstra oynadı, hem de kendisine yapılan yatırımın karşılığını vermeyi başardı.
Trabzonspor son haftalarda ön alan baskısını daha çok yapan, dikine daha çok pas üretmeye çalışan ve aslında Şenol Güneş hocanın ilk geldiğinde söylediği gibi, taraftarın istediği coşkulu oyunu oynamaya çalışan bir görüntüye büründü.
Ama bu oyunu oynarken hatalar olmuyor mu, oldukça fazla oluyor.
Geri dönüşlerdeki savunma ile orta saha arasındaki pas bağlantısının yeteri gibi kurulamaması en dikkat çekici unsurlar. Malheiro ve Visca'nın performansı şunu gösterdi ki, bir oyuncu bile gününde olduğunda çok şeyi değiştirebiliyor.