Mazeret fırsatı

Fenerbahçe transferde geç kaldı. Bu gecikme geliştirilen stratejinin bir sonucu mu, yoksa yolda hesapta olmayan sıkıntılar mı yaşandı? Açıkçası bizim bunu bilme imkânımız yok. Ama bildiğim bir şey var. İlk Avrupa maçına iki haftadan az süre kaldı.
Yeni sezon öncesi kamp çalışmaları başlayalı on beş gün oluyor ve takım eksik hazırlanıyor. Bu durumun kısa ve orta vadede bir takım sorunlara yol açması kaçınılmaz olacaktır. Sarı- Lacivertliler John Duran ve Archie Brown'ı transfer etti ama Dzeko, Tadiç, Osayi, Kostiç gibi ciddi kayıplar da verdi. Feyenord maçı geldi kapıya dayandı. Lig yarışı başlamak üzere. Stoper, sağ bek, sol açık, orta saha ve duruma göre forvette takviye ihtiyacı var. Kaleci konusu da ayrı bir dert.
Takımın omurgasını bir an önce netleştirmek gerek.
Beraber hazırlanıp, takım bütünlüğünü oluşturmak için sezon öncesi kampının ne denli önemli olduğunu hatırlatmak gereksiz.
Yönetimin ve bu işle görevli profesyonellerin elini çabuk tutması şart. Geçtiğimiz sezonun başında Jose Mourinho'nun takıma geç katılan oyunculardan dolayı yakınmalarını dün gibi hatırlıyorum. Portekizli teknik adama bir kez daha böyle bir mazeret fırsatı vermek intihar olur. Elbette telaşa kapılmak hataya yol açar ama şu anki görüntü de hiç de iç açıcı değil.

EN HAZIR TAKIM

Dört büyükler yeni sezona bir önceki yılı tamamlayan teknik adamlarla başlıyor.
Yani takımlarını tanıyan, ligi ve rakiplerini bilen, kadrolarını oluşturarak eksiklerini giderme inisiyatifleri olan hocaların avantajını eşit şekilde yaşayacaklar. Elbette görev süreleri, dolayısıyla takımlarındaki tecrübeleri farklı. Ama hiçbirisinin "pardon" deme şansı yok.
Günah da sevap da onlara ait olacak. Son şampiyon Galatasaray şu aşamada en avantajlı takım olarak görünüyor. Zaten birbirini tanıyan, şampiyon kadrolarına Sane gibi bir yıldızı dâhil ettiler.
Osimhen artık kiralık değil tapulu oyuncuları olmak üzere. İcardi geri döndü. Muslera'nın kaybı da Ederson ile doldurulursa gerisi detaylara kalır. Üstüne üstlük Galatasaray'ın Avrupa'daki ilk resmi maçı 16 Eylül'de. Peki, ezeli rakipler öyle mi?
Fenerbahçe'nin durumunu yukarıda özetledim.
Sarı-Lacivertli yönetim transfer planlamasında sıkıntılar yaşıyor. Beşiktaş Tammy Abraham, Orkun ve Jurasek gibi isimleri transfer etse de kadrosundaki yapısal bozukluklar malum.
Yönetim bir yandan geçmişin yüklerini temizlemek, diğer yandan da yarışçı kadro kurabilmenin bedelini ödemek zorunda.
S.Donetsk eşleşmesi zor olacaktır. Aynı durum Trabzonspor için de geçerli. Bordo-Mavililerin uzun sezondaki tek artısı Avrupa'da olmadığı için daha az maç yapmak olacak. Ancak doğal hedef şampiyonluk olduğu için kadroyu nitelik ve nicelik olarak geliştirme zorunluluğu sancı yaşatıyor. Ezcümle, Galatasaray yeni sezona da bir adım önde başlıyor.
Gerisini yolda göreceğiz.

LOBİCİLİK

İkna, inandırma ve tanıtma teknikleri uygulayarak, karar verme mekanizmaları üzerinde baskı oluşturma ve kararları bir grubun lehine ya da aleyhine değiştirebilme becerisi.
"Lobicilik" kavramının tanımı bu. İşte bu konuda Türk futbolunun tartışmasız bir numarası Galatasaray kulübüdür.
Şimdi bazı aklı yetmezler bu yazdıklarımı olumsuz bir eleştiri gibi algılayabilirler diye peşinen açıklayayım.
Bunu değerli bir meziyet olarak görüyorum. Eğer siz bir konuda başarılı olmak istiyorsanız, lobi faaliyetleriniz de iyi olmak zorunda.
Galatasaray camiası bu anlamda rakiplerinin hayli önünde. Üstelik buna medyası da dâhil. Ezeli rakip Fenerbahçe'yi ele alalım…Seçim ve imza süreci yönetimi yıpratmış durumda. Camiada birlik ve beraberlik yok. Rakipler dışarıda gibi gözükse de içerideki "İrlandalılar" dışarıdakini aratmıyor.
Medyasından, eski futbolcusuna kadar hemen her paydaş en küçük bir sıkıntıda en ağır eleştirileri yapma yarışına giriyor.
Özetle Galatasaray'da iyi yapılan ne varsa, Fenerbahçe'de tersine bir görüntü hâkim. Elbette bu görüntünün en önemli sebeplerinden biri futbol takımındaki başarısızlık.
Başarılı olmak sadece bir sonuç değil, süreç olduğu için son dönemde camianın dengeleri de bozuldu. Ama unutmamak gerek. Başarı kadar başarısızlık da öğreticidir.
Fenerbahçe camiasının ders çıkarma zamanı geldi de geçiyor bile…