Hayal!
Süper Lig'imiz bu hafta sonu başlıyor. Harcanan paralarla beklenen kalite arasında nasıl çelişkiler yaşayacağımızı göreceğiz.
"Parasal" iklimden "karasal" iklime dönüş yapmanın kendine göre zorlukları olacak çünkü.
Osimhen'in Galatasaray'a maliyetinin tarihi bir rekor olmasıyla, Osimhen'in büyüteç altında olacağı kaçınılmaz. Geçen sezon izlediğimiz harika adamın bu sezona hazırlıksız girmesiyle aldığı transfer ücretinin hedef olması arasında nasıl bir performans göstereceğini merak ediyoruz. Unutulmasın ki bazen çetin cevizler bile kırılır.
Icardi ve Sane'nin de görev aldığı bir takımda rakipler için denklemi çözmek zor gibi görünse de Galatasaray'ın savunması soru işaretleriyle dolu.
Bazı futbolcularla vedalaşmak ve savunmayla orta alana takviye yapmak gerekirdi diye düşünüyorum.
Çünkü bu takım Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek ve geçen sezonki Young Boys faciasını unutmamak gerekiyor.
Fenerbahçe'nin çok daha iştahlı bir sezon yaşayacağını tahmin ediyorum. Çünkü bu takımın kaybetmeye tahammülü kalmadı. Giden şampiyonluklar teknik adamlarını terk ederler ama Mourinho "zoraki" de olsa takımın başında bulunmanın kendisi için onur savaşı olduğunu anlaması gerekir. Her şeyden önemlisi savunmada vazgeçmesi gereken adamlarda ısrar etmekle, geçen sezon çürüttüğü isimleri kazanmayı tercih etmek arasındaki çelişkiyi ortadan kaldırması gerekir. Geçen sezon takımdaki arkadaşlık bağını yok saydığı içindir ki, "kontrolsüz güç, güç değildir" gerçeğine mahkum olan bir Fenerbahçe'den söz ediyoruz ve "dersini almış da ediyor ezber" türküsünü Mourinho'ya ithaf ediyoruz.
Beşiktaş'ı zor bir sezon bekliyor. Gitmesi gerekenlerin hala takımda olması ve kalitesiz adam çokluğu, kazanması zor bir Beşiktaş gerçeğini ihbar ediyor. Rafa Silva'nın sırtına bindirilen yükle, Abraham'ın yalnızlığa terk edilmesi arasında takım oyunundan uzak bir Beşiktaş gerçeği duruyor. Orkun Kökçü'nün futbol olarak aldığı ücretin üzerine çıkması merakla beklenen soru işaretleriyle dolu. Kusura bakılmasın bizimki fal değil, gördüklerimizin yorumlanması. Ve özel bir kadro kurulması için geç kalındığını söylemek!
Trabzonspor'un altyapı zenginliğinin bu sezon dışa vurmasını bekliyorum. Bazen şampiyonluktan daha değerli olan geleceğe yatırımdır. Yapılan transferler de takıma katkı sağlarsa, Trabzonspor taraftarının okuduğu mektuplara göstereceği reaksiyon da olumlu olur.
Sezonun dişli takımları Başakşehir, Antalyaspor ve Samsunspor olur. Çağdaş Atan'ın da Emre Belözoğlu'nun da kazanmaya endeksli ruh yapıları, yapılan doğru transferleri kullanmanın rehberi olur. Konyaspor'un da Recep Uçar'la ilginç sonuçların takımı olacağına inanıyorum.
Sakin bir sezon hayal ediyorum. Birbirlerine çamur atmanın modasının geçmesini, futbolcuların ve teknik adamların çocuklarımızın önünden "adam gibi" geçmesini. Yöneticilerin zarafeti asaleti ve adaleti beslemesini, sosyal medyada linç devriyelerini beslemesini değil.
Benimki bir hayal. Sezon başladıktan sonra herkes kendi üslubunu yakalarsa, kim tutar onları. Çünkü sportmenliğin yerinde yeller esme ihtimali büyük. Varsın masalların sonu bile mutlu bitmiyor olsun! Bizler inandıklarımızı yazalım da onlar yine bildiğini okusun!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.