Hakkı Yalçın

Hakkı Yalçın

29 Ağustos 2025 | Cuma

İnkar ve itiraf!

Fenerbahce'nin bir Şampiyonlar Ligi hayali daha noktalanırken ne diyeceğiz? Goruş alanı daralmış bir adamın buyuk fotoğrafın icinde yer almak istemediğini işaret etsek ne olur ki? "Mourinho'nun hayal ettiği mekan zaten Avrupa Ligi'ydi" dersek, gorevinin başında zoraki duran birine haksızlık etmiş mi olacağız?
Benfica gibi sıradan bir takım karşısında iki macta da futboldan firar eden Fenerbahce takımında bu saatten sonra suclu avına cıkmanın anlamı var mı? Takımın başındaki adam mactan onceki acıklamalarında "garantili kaybetmenin" anonslarını verirken kendini ele vermedi mi?
Mactan sonraki basın toplantısında "Benfica'ya sevdalı şair" havasında konuşan birini sanırım en iyi şekilde "bilincli Fenerbahce taraftarı" anlatır. Gecen sezon Mourinho'nun yanlışlarına alkış tutanlar ve hala toz kondurmayanlar değil. Kim neresinden bakarsa baksın, ben buyuk fotoğrafa karşıdan bakıyorum. O yuzden Mourinho'nun gecen sezondan bu yana ortaya koyduğu karaktere mahsuben kurduğum cumle adrese postalanmıştır. "Transfer olmakla ve cuvalla para almakla Fenerbahceli olunmuyor!"
Sahanın icine bakarsak, ozellikle ilk yarıda mahkum bir Fenerbahce vardı. Bereket sahada tam da Mourinho'nun istediği gibi bir hakem vardı. Orta alan tercihi hic tutmamış filmi yeniden vizyona koymak gibiydi de ikinci yarıda İsmail Yuksek'in varlığı bile ne cok şeyi değiştirdi. Yalnızlığa terk edilen Nesyri'nin ağır ve hantal olmasındaki yan etkileri ortadan kaldıracak tek gercek yan ortalar olmalıydı. Koca mac boyu boyle bir orta geldi top direkten dondu. Ama Mourinho mac boyu yanlışlarından donmedi. Bu takımda "hayalet gibi gezinen Szymanski" oynuyorsa, adam eksilten, mucadele eden ve her şeyden onemlisi sihirli bir sol ayağa sahip olan İrfan Can Kahveci'yi ararım. İnatla barbarlık arasında bir adımlık mesafe varken yanlışlarında inat eden Mourinho'da kotu niyet arasam ne yazar! Cıkarlarına saklananlar sosyal medyada beslenenler emin olun destan yazar! Eleştiriler karşılığını alamadığı zaman duşunce israfıdır da varsın olsun! Cebimiz zengin olmasa da bizim duşunce gucumuz zengin.
Zaman zaman mazi kuşlarını selamlarken, cocukluğumuzda okuduğumuz dergileri cope atmadık, hala arada bir goz atıyoruz. 1960'lı yıllardan kalan Hayat Dergisi'ndeki ilanı daha once de hatırlatmıştım, şimdi "yenilemenin" tam zamanı. Dergide bir ilan. İlanın başlığı "Hayali Can Efendi." İlanın altında "şahsa ozel hayaller kurulur, hayatlara maceralar eklenir" yazılı bir not var. Hayal kuran şahsın adına bir de telefon numarası bırakılmış; "mehtap vakitleri dahil aranabilir." Fenerbahce'nin Şampiyonlar Ligi hayalinin gumburtuye gitmesinin birileri icin hicbir hukmu yok. Nasılsa ligde birkac mac kazanılır, Avrupa Ligi'nde sıradan takımlar karşısında gruptan cıkılır. Hayali Can Efendi'nin hayalleri gibi yeni hayallere yelken acılır. Bugunku hafızalar da itinayla silinir.
Bizim diyeceğimiz sozler hayalden uzaksa gerceklerin kusuruna bakılmaz. "Taraftara acilen yeni ruyalar imal etmekle yukumlu olanlar bir zahmet aynaya baksın!" Gerceklerin varlığını inkar etmek ancak yanlışların omrunu uzatır. Gercekler inkarda şekillenmez itirafta şekillenir. İtiraf eylemi de bu ulkede nadir gorulen bir şeydir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor